Yükleniyor
Rahmet, bereket ve arınma mevsimi Ramazan ayının ardından güzel bir bayrama kavuştuk. Bizleri böylesi rahmet ikliminin sonunda müjdelediği bayrama ulaştıran yüce Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Cenab-ı Mevla, Ramazan’la yeniden canlanan kulluk şuurumuzu ilelebet daim ve diri eylesin.
Bayramlar, aynı inanç, aynı tarih ve aynı medeniyet mensuplarının müşterek sevinç ve coşku günleridir. Bayramlar, bizi biz yapan, yüreklerimizi bütünleştiren, kardeşliğimizi pekiştiren müstesna zamanlardır. Rabbimizin “Müminler, ancak kardeştir” ilahi fermanıyla bildirdiği İslam kardeşliğinin yeryüzünün her yerinde derinden hissedildiği muazzam bir vahdet sahnesidir.
Ancak bugün acı, hüzün ve gözyaşının kuşattığı dünyamızda bayramlarımız da biraz mahzun geçmektedir. Zira Doğu Türkistan’dan Yemen’e, Arakan’dan Suriye’ye İslam coğrafyasının mazlum beldelerinden yükselen feryatlar kalbimizi derinden yaralamaktadır. Bilhassa terör devleti İsrail’in, mukaddes belde Kudüs’ü ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı işgal girişimi tüm müminleri büyük bir hüzne ve acıya gark etmektedir. Zira barbarca bir tavırla Mescid’de ibadet eden Müslümanlara saldırılmakta, Mescidin harimi ismeti ihlal edilmekte ve Peygamberlerin hatırasına hayasızca müdahale edilmektedir. Dinlerin, dillerin, kültürlerin, medeniyetlerin sembol şehri talan edilmektedir. Masum Filistinli kardeşlerimiz zorla evlerinden çıkarılmakta, katliamlara maruz kalmaktadır. Dolayısıyla Filistin ve Mescid-i Aksa tamamen özgür oluncaya kadar her bayram hüzünle geçecektir.
Peygamber Efendimiz hadis-i şeriflerinde, Müslümanları bir bedenin organlarına benzeterek bir müminin acısını ve derdini bütün müminlerin hissetmesi gerektiğini beyan etmekte, kendisi için istediğini mümin kardeşi için de istemeyen bir Müslüman’ın kâmil bir mümin olamayacağını ifade etmektedir. Komşusu açken tok yatan bizden değildir, buyurmaktadır. Bütün bu düsturlar, müminler olarak birbirimizin dertlerini ve sevinçlerini paylaşmayı ve kardeşliğimizi pekiştirmeyi vazgeçilmez bir sorumluluk olarak bizlere yüklemektedir.
Nitekim Kudüs’te işgal ve zulmü engellemenin, İslam coğrafyasında huzur ve güvenliği temin etmenin ve daha güzel bayramlar yaşamanın yegâne yolu, Müslümanların birlik ve beraberlik içinde hareket etmesidir. Dolayısıyla bu bayramı vesile kılarak elimizle, dilimizle, kalbimizle ve tüm imkanlarımızla birlik, beraberlik ve kardeşlik bağlarımızı en güçlü hale getirmek için gayret edelim.
Bugün Bayram. Bugün en büyük ibadet; bütün hüzünlerimizin farkında olarak sevinmektir. Evlerden evlere, ülkelerden ülkelere, gönüllerden gönüllere sevinç taşımaktır. Âlem-i İslam’daki tüm yangınları söndürecek bir rahmet iklimine vesile olsun bayramımız. Bu bereketli vakitleri, ailemizle, eşimiz ve çocuklarımızla birlikte unutulmaz hatıralara dönüştürmek bizim elimizdedir. Bunun için evimizi tam bir bayram yeri yapalım. Yüzümüzde tebessüm, dilimizde tatlı söz ve kalbimizde muhabbet karar kılsın. Bayramı kırgınlıklarımızı gidermeye vesile kılarak birbirimize olan sadakatimizi ve muhabbetimizi yeniden tesis edelim. Anne ve babamızın rızasını kazanmak ve onların dualarını almak için bu müstesna vakitleri birer fırsat olarak görelim.
Bizler, dünyanın neresinde olursa olsun mahzun yetimlerin, mahcup yoksulların, yaralı gönüllerin ve bitap düşmüş yüreklerin umudu olan bir milletiz. Kardeşlerimize Ramazan’da uzattığımız yardım elimizi bayramda da, bayramdan sonra da devam ettirmenin gayreti içerisinde olalım.
Müslüman, kendisine sığınanın emniyet bulduğu kimsedir. Gün, tarih boyunca mazlumlara kucak açan bir millet olarak bütün nefret söylemlerine karşı vicdan ve merhameti kuşanma günüdür. Gün, topraklarımıza sığınmış, gönüllerimize hicret etmiş mazlumlara sahip çıkma günüdür.
Bu Bayram, rahmete susamış insanlık için mübarek olsun. Hz.Muhammed s.a.v. in önderliğinden uzaklaşan ümmet yeniden ona layık olsun. Ona ve şahsında tüm enbiyaya küfürle bezenmiş hakaretle saldıranlar hâk ile yeksan olsun. Salat ü selam,tahiyyât ü ikram,her türlü ihtiram ona,âline,ashâbına olsun.
Bayramlar, müslüman olma ve müslüman kalma şuurumuzu diri tutan şeair-i İslam’dandır. Hayatımızın bu en istisnai bayram gününde, bayram sevincini gönüllerimizde hissederek camiyi, bayramı, bayram ibadetini evlerimize hanelerimize taşıma zamanıdır.
İnsanlık tarihinin bu zor zaman diliminde idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı’nın bütün insanlığa şifa getirmesini; insan ile insan arasında, insan ile varlık ve tabiat arasında yeni bir Merhamet Sözleşmesine vesile olmasını yüce Rabbim’den niyaz ediyorum.
Ey Rabbimiz, bu mübarek Ramazan bayramında Doğu Türkistan’daki müslüman soydaşlarımıza zulüm eden Çin keferesine karşı kardeşlerimizi muhafaza eyle.
Ey Rabbimiz, bu mübarek Ramazan bayramında Mescid-i Aksa’mıza saldırarak zulmüne ara vermeyen işgalcilere karşı Filistinli kardeşlerimizi muhafaza eyle.
Kınamaların ötesine geçerek,dünyadaki tüm mazlumların feryadına hakkıyla kulak verecek aziz bir ümmet olmayı bizlere nasib eyle.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, yurtdışında yaşayan vatandaş ve soydaşlarımızın ve tüm İslam âleminin Ramazan Bayramı’nı en kalbi duygularımla tebrik ediyorum. Ramazan Bayramı’nı başta Kudüs ve Mescid-i Aksa olmak üzere, mazlumların, mahzunların ve tüm insanlığın huzuruna vesile kılmasını ve bizleri sağlık, afiyet ve güven içerisinde nice bayramlara eriştirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Mustekim KABA
Günhafder Başkanı